Bir son ve bir baslangıç... heyecanı doruklarda hissediyorum. İnsan hayallerine bu kadar yakın olabilir mi gerçekten.... evet olabilirmiş... mutluluk gerçek mutluluk içimdeki... geleceğim bu kadar parlak değildi bir sene öncesine kadar... her an her saniye mutlu olduğum ve olacağım bir hayat beni mi bekliyor gerçekten... Şasırmamak imkansız sanki... kimine göre farklı olsada ben şef olmaya gidiyorum.....
aşçılık psikiyatri gibidir aslında..
yediğin yemekler senin psikoloğun olur ve seni çocukluğuna indirir bazen... tatdıkça mutlu olur, ağlar veya özlem duyarsın birilerine... yani kısaca her duygu kişiden kişiye değişir lezzetlerle... bazen sevmediğin bi an gelir aklına bazen çok sevdiğin... yedikçe geçmişten bir anı belirir gözünde...
aşçılık bir ressam gibidir bazen..
renkler birbirleriyle uyumlu olmalı.... yapılan lezzet bi tablo gibi durur önünde dokunmaya kıyamazsın.. ama her çatalda tablo yeniden şekillenir ...
aşçılık bir doktor gibidir de bazen...
yaratan öyle güzel yaratmış ki... bütün dertlere derman olur çoğu zaman... ama nerde hangisi yararlı bilmek lazım tabiii....
aşçılık laborant da olabilir mesela...
ne kadar ne yenmeli ne kadar malzeme birleşmeli herşey heseplı olmalı ...
ve en son aşçılık öğretmen gibidir.
önündeki malzemenin gelecekte nasıl bir yemeğe dönüşeceğini bilmeli...
işte bu yüzden değerlidir bilen için.... en azından benim için....
selin dursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder