aşk tanrıçasının yemek okulu

bu kitaba başlayalı fazla olmadı ve nasıl bitti anlamadım.aslında böyle romantik tarzda kitapları pek sevmem ama önemli olan benim için yemek konulu olması.kitaba başladığım günlerde ananem daha yeni vefat etmişti. mutsuzdum.ölümün aslında bize ne kadar yakın olduğunu hayallerimizin ise ne kadar çabuk gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyordum.insanların ne kadar farklı dünyalarda olduğunu ama bizi birleştiren bir şeyler olduğunu biliyordum.sonra  konusu yemek olan bu kitabı aldım elime. bazen sanki beni anlatıyordu Melissa Senate... bazen bir yabancıyı... . cümleler beni içine alıyordu sanki.zaten kitap okumayı çok seviyorum.hayal dünyasında gezinmek,farklı dünyalarda var olabilmek,kendi benliğini bir an olsun unutabilmek güzel şey.. kitapta Holly adında bir kız o da babaannesinin yeni vefatının ardından onun mutfağına adım atar ve yemek yapma işlerini o devralır.benim canım ananem de insanları yedirmeyi çok severdi. yemekleri ünlüydü.kim gelse masa tıklım tıklım olur eğer gelen kişi yemez ise yemeği,ne bileyim tok olsun ya da canı yemek yemek istemesin aklına takılırdı niye bu yemek yemedi diye:) köftesi,dolması,patates kavurması... bir sürü bir sürü yemek... canım ananem benim ....

kitaba dönmek gerekirse bende yemek yapma konusunda çok başarılı çok yetenekli olduğumu söyleyemem ama aslında yetenekten çok önemli olan sevgiyle yapmak. bende tam anlamıyla sevgiyle yapıyorum. bazen olmuyor tabii ama olsun yine de vazgeçmiyorum. kitaptaki kızda aynen bu söylediklerimi yapıyor ve başarıyor. 

size söyleyebileceğim... başarılı bir yemek için; 

bir ölçü tereyağı, 

bir coşkulu dilek ve bir hüzünlü hatıra 

 hepsi bu kadar...